“Hayvanlar Üzerinde Denenmemiştir” İbaresi Gerçeği Ne Kadar Yansıtıyor?

Kozmetik ürünlerinde kullanılan içeriklerin ve nihai ürünlerin insan sağlığına, gözlere ve cilde zararlı olmadığından emin olmak için hayvanlar üzerinde yapılan deneylerin ne kadar acımasız olduğuna odaklanan geniş çaplı kampanyalar sayesinde son yıllarda tüketici bilinci arttı. Artık, pek çok kozmetik markası “Hayvanlar üzerinde test edilmemiştir.” gibi ibareleri ve etiketlerini ürünlerinin üzerinde gururla sergiliyor ve bunu bir pazarlama stratejisi olarak kullanıyor.

Kozmetik ürünlerinin hayvanlar üzerinde test edilmesi İngiltere’de 1998 yılında, Avrupa Birliği ülkelerinde ise 2009 yılında yasaklandı. Türkiye’de de son yıllarda yürütülen kampanyaların da etkisiyle, kozmetik ürünlerde hayvanlar üzerinde test yapılması yasağı 15 Ocak 2016 tarihinden bu yana yürürlükte. Yıllar içinde insanların bilinçlenmesiyle devlet politikası haline gelmiş bu yasağın hem tüketici hem de markalar açısından önemine değinmekte fayda var.

Hayvanlar Üzerinde Yapılan Testler Ne Kadar Gerekli?

Kozmetik ürünlerin hayvanlar üzerinde test edilmesine karşı yürütülen kampanyaların çoğu, insanların dış görünüşlerini geliştirmek gibi “lüks” bir sebep için hayvanlara zarar vermenin acımasızlığı üzerine odaklanıyor. Hastalanan, ölen, işkence gören hayvanların fotoğrafları bu testlerin ne kadar acımasız olduğunu zaten ortaya koyuyor. Ancak, bilimsel araştırmalar, hayvanlar üzerinde yapılan testlerin insan sağlığıyla ilgili çok da detaylı ve kullanışlı veriler ortaya koymadığını da gösteriyor. Hayvanlar ve insanlar arasındaki fiziksel ve biyolojik farklılıklardan dolayı hayvanlar üzerinde sağlık, kozmetik, ilaç vb. sektörler için yapılan deneylerin ve testlerin çoğunun aslında doğru veriler sunmadığı bilimsel olarak kanıtlanmış. Yani, bu acımasızlığı meşru kılacak kadar yüksek seviyede bir bilimsel başarı da elde edilemiyor.

(bkz: wikipedia | Testing cosmetics on animals)

Markaların Hayvanlar Üzerinde Yapılan Testlerle İlişkisi

Son yıllarda hayvanlar üzerinde yapılan testlere alternatifler bulunması ve tüketicilerin bu konuda bilinçlenmesiyle birlikte, kozmetik markaları da bu konuda “Cruelty-Free” “Hayvanlar Üzerinde Denenmemiştir” gibi sloganları bir pazarlama stratejisi olarak kullanmaya başladılar. Veganlık gibi hayvanlara karşı acımasızlığa karşı olan, doğayı ve diğer canlıları korumayı amaç olarak kabul eden yaşam biçimlerinin yaygınlaşmasıyla bu pazarlama stratejisi de hiç olmadığı kadar büyüdü.

İlk bakışta markaların bu konuda bilinçlendiklerini görmek sevindirici olsa da işin detayına indiğinizde, kozmetik markaların aslında göründükleri ya da iddia ettikleri gibi masum olmadıklarını görebilirsiniz. Bunda en büyük etkenlerden biri de ülkeler arasında kozmetik ürünlerde hayvanlar üzerinde test yapmakla ilgili düzenlemelerin değişiklik gösteriyor olması.

 

Ülkeler Arasındaki Farklılıklar Nasıl Etkiliyor?

Günümüzde gelişmiş ülkelerin çoğunda hayvanlar üzerinde kozmetik ürünlerinin test edilmesi yasak, ancak bazı ülkelerde bu uygulamalar hala devam ediyor. Örneğin Çin’de yasalar, tüm kozmetik markalarının ve ürünlerinin satışa sunulmadan önce hayvanlar üzerinde denenmiş olmasını gerektiriyor.

Tavşanlar gözyaşı kanallarına sahip olmadıkları için kozmetik ürün testlerinde gözlerine dökülen maddeleri  dışarı atamıyorlar,bu da haliyle acı çekmelerine neden oluyor. Pek çok hayvan bu testler esnasında kör oluyor ve daha sonra öldürülüyor.

Yani, Türkiye’de, İngiltere’de ya da Avrupa’da ürünlerini “Crueulty-Free” etiketiyle ve hayvanlar üzerinde test yapılmadığını iddia ederek sunan bir kozmetik markası Çin’de de ürünlerini satışa sunmuşsa, bu söz konusu markanın kesinlikle hayvanlar üzerinde test yaptığının bir göstergesi. Bu markaların, kozmetik ürünlerinde hayvanlar üzerinde yapılan testlerle ilgili açıklamalarına ya da politikalarına detaylı olarak baktığımızdaysa, “yasalar tarafından şart koşulmadıkça hayvanlar üzerinde test yapmadıkları” gibi bazı noktalara rastlıyoruz. Bu da pek çok kozmetik markasının ülkeler arası farklı düzenlemeleri kendi lehlerine kullanarak, hayvanlar üzerinde yaptıkları testler aracılığıyla elde ettikleri bilgileri ürünlerinde kullanmaya devam etmesinin yolunu açıyor.

Bilinçli Bir Tüketici Olarak Neler Yapabilirsin?

Öncelikle, Çin’de ürünleri satılan her markanın hayvanlar üzerinde yapılan testlerle ilişiği olduğu bilgisini asla unutmamakta fayda var. Yaşadığımız ülkede “Hayvanlar Üzerinde Test Edilmemiştir” ibaresiyle ürünlerini satan bir marka esasında sandığımız kadar bütünüyle masum olmayabilir. Bu yüzden bilinçli tüketiciler olarak satın aldığımız markaların başka ülkelerdeki aktivitelerini de araştırmalıyız. Bu konuda güncel bilgiler paylaşan organizasyonlardan bazıları:

https://www.crueltyfreeinternational.org

https://www.navs.org/

Gerçekten vegan ürünler üreten ve hayvanlar üzerinde kesinlikle test yapmadığından emin olduğunuz markaları tercih etmek de çok önemli. Hangi markaları tercih edebileceğinizi öğrenmek için araştırma yapmak ve gerektiğinde markalarla birebir iletişime geçmek de çok mantıklı bir yöntem.

Kulağa zor gelse de, kendi kozmetik ve kişisel bakım ürünlerinizi kendiniz yapmayı deneyebilirsiniz. Doğal içerikler, yağlar ve esanslar kullanarak hem sağlıklı hem de %100 doğal ürünler elde edebilirsiniz. Böylece kullandığınız ürünün nereden geldiğini bilmemenin verdiği rahatsızlık duygusundan kurtulabilirsiniz.

 


YORUMLAR - 2 değerlendirme

Sen bu konuda ne düşünüyorsun?
Güldan3 yıl önce
İlla hayvanlar üzerinde test yapılması gerekmiyor. Mesela "in-vitro" gibi bir yöntem var. Yani hayvandan hücreyi çıkartıp onu aynı koşulları sağlayacak şekilde deney tüpünde bir manada yaşatıyor. Ne test edeceksiniz de bu hücre üzerinde deniyorsunuz. Doğal olarak herhangi bir kötü şey olursa hayvan boş yere bundan acı çekmiyor. Tabii bu yöntemler pahalı. Kim koruyacak masum bir tavşanın-fareninn hakkını? Biz insan olmanın manasını unuttuk...
Fehime 5 yıl önce
Ayna karşısında masumca makyaj yapıp sonunda memnun kalıp gülümsediğinizde bilin ki siz o duyguyu yaşayasınız diye dünyanın bir köşesinde bir hayvanın canı yanıyor. Hani birisinin hayatını kurtarmak adına yapılan bir deney filan da değil. Sırf siz birisin gözüne hoş görünün ya da instagram'da filan beğeniye doyun diye. çok değişik dönemlerden geçiyoruz çok.

İLGİLİ MAKALELER

İNDİRİM KATALOGLARI