Ancak bu ilişki sandığımız kadar basit ve materyal bir ilişki değil. Elinizde ne kadar paranız olduğuna ve düzenli gelir oranınıza da bağlı. Örneğin, hali vakti yerinde olan insanlar daha fazla para kazandıklarında mutluluk seviyelerinde dev bir artış gözlemlenmiyor. Ancak gelir seviyesi düşük ailelerin aylık ya da yıllık gelirlerinde ani bir artış olduğu zaman mutluluk seviyelerindeki artış da daha fazla ve hızlı oluyor.

Yani, paranın mutluluğu doğrudan arttırdığını söylemek biraz zor. Önceden ne kadar paranız olduğuyla ve şimdi elinize geçen parayı nasıl harcadığınıza göre paranın getirdiği mutluluk da değişiyor. Ancak doğru şekilde harcanabilirse, hali vakti yerinde olanlar için de para mutluluk sağlayabilir. Araştırmalara göre paranızı doğru bir şekilde kullanarak mutluluk seviyenizi arttırmanın yolları var.

Zamanı satın almak...

Araştırmalar, paramızı kendimize zaman kazandırmak için harcadığımızda daha mutlu hissettiğimizi gösteriyor. Örneğin, bir araştırma dahilinde katılımcılara iki farklı hafta sonu boyunca harcamaları için 40$ vermişler. Katılımcılardan paralarını bir hafta sonu boyunca zaman kazanmak için harcamaları, diğer hafta sonu da alışveriş yaparak, materyal ürünler satın alarak harcamaları söylenmiş. Katılımcılar paralarını kendilerine zaman kazandıracak şekilde harcadıklarında daha mutlu hissettikleri gözlemlenmiş. Yani, eğer amacınız mutlu olmaksa, paranızı hunharca alışveriş yapmak yerine zaman kazanmak için harcamayı deneyebilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden kazanmak istiyorsanız evinizde temizlik, ütü, çamaşırların yıkanması gibi günlük işlerinizi yapması için birine para ödeyebilir, dışarıdan yemek siparişi verebilir ya da toplu taşıma kullanmak yerine taksiye binebilirsiniz. Bunları yaparak zamandan kazandığınız ve konfor seviyenizi arttırdığınız için kendinizi daha mutlu hissedebilirsiniz.

Paranızı sadece kendiniz için değil, başkaları için harcayın.

Araştırmalara göre paramızı başkaları için harcadığımızda, kendimiz için harcadığımızdan daha mutlu hissediyoruz. Örneğin yapılan bir araştırmada bir grup üniversite öğrencisine belli bir miktar para verilmiş. Öğrencilerin yarısına, parayı istedikleri bir kıyafeti satın alarak ya da dışarıda yemek yiyerek yalnızca kendileri için harcanmaları söylenmiş. Geri kalan öğrencilere ise paralarını başkaları için harcamaları, örneğin bir hayır kuruluşuna bağış yapmaları ya da bir arkadaşlarına hediye almaları söylenmiş. Araştırma dahilinde kendilerine verilen parayı başkaları için harcayan üniversite öğrencilerinin, kendileri için harcayan öğrencilerden daha mutlu hissettikleri görülmüş.

Paranızı eşyalar için değil, deneyimler için harcayın.

Paramızı eşyalar için de deneyimler için de harcadığımızda benzer bir mutluluk artışı yaşıyoruz aslında. Ancak paramızı deneyimlere harcadığımızda yaşadığımız mutluluk artışı daha uzun vadeli oluyor. Bunun sebeplerinden biri de eşyalar aracılığıyla edindiğimiz mutluluğa çok çabuk alışıyor olmamız. Ancak deneyimler aracılığıyla edindiğimiz mutluluğun ömrü daha uzun oluyor çünkü fotoğraflar ya da olumlu anılar sayesinde bu deneyimden edindiğimiz mutluluğu daha uzun süre yaşayabiliyoruz.

Yeni bir araba ya da mobilya aldığımızda, ya da almadan hemen önce, yeni eşyamızın gelmesini sabırsızlıkla bekleriz ve bu sabırsızlık duygusu satın aldığımız eşya elimize ulaştığında kısa sürede son bulur. Ancak seyahate çıkmak ya da çok istediğimiz bir festivale gitmek gibi yeni bir deneyim için para ödediğimizde, bu deneyimi gerçekleştirmeden önce hissettiğimiz duygu yalnızca sabırsızlık duygusu değil, aynı zamanda heyecandır da. Bu yüzden deneyimler uzun vadede bizi daha mutlu eder.

Evet, paranızı nasıl harcadığınız kendinizi ne kadar mutlu hissettiğinizi etkiler. Ancak konu para harcamak olunca şunu da unutmamak gerekir ki paranızı nasıl harcarsanız harcayın, borçtan daima kaçınmalısınız. Uzun vadede sizi en mutsuz edecek şey borçlu olmaktır. Borçlanmamak için çabalamak da mutlu olmak için güzel bir yoldur aslında!