Gereksiz harcamaların önüne geçebilmek ve ihtiyacımızdan fazlasını satın almamak için alışveriş alışkanlıklarımızı incelemek ve değiştirmek gerekiyor elbette. Peki ama bu denklemde yalnızca tüketiciye ve tüketicinin değişen alışveriş alışkanlıklarına odaklanmak, sorunun onlarda, yani bizlerde, olduğunu iddia etmek ne kadar doğru?
Alışveriş çılgınlığının bu noktaya gelmiş olmasında en büyük rolü tüketicileri daha çok alışveriş yapmaya teşvik etmek için bin bir türlü yöntemi uygulayan mağazaların oynadığı ortada. Dev markalar ve mağazalar insan psikolojisini mükemmel bir şekilde analiz ederek tüketicileri alışverişe teşvik etmek için ne gibi yöntemlerden yararlanıyorlar? Günümüz dünyasının küresel pazarlama stratejisi haline gelen psikolojik yöntemler neler?
Zaman Kısıtlaması Olan Kampanyalar
İlk bakışta indirimlere belli bir zaman kısıtlaması getirilmesinin gayet normal olduğunu düşünebilirsiniz. İndirimin sonsuza kadar devam edecek hali yok ya. Ancak şöyle bir düşünün, sırf belli bir zaman diliminde geçerli bir indirimi kaçırmamak için planladığınızdan daha fazla para harcadığınız ya da aslında ihtiyacınız olmayan bir ürünü aldığınız olmadı mı hiç?
Bu yöntem süpermarketlerden giyim mağazalarına kadar pek çok farklı alışveriş kategorisinde en sık kullanılan yöntemlerden birisidir. Bir kampanyayı belli bir zaman dilimiyle sınırlandırmanın alışverişe teşvik etmek için kullanılan bir yöntem olduğunu özellikle online alışveriş platformlarında görebilirsiniz. Yalnızca bir gün için geçerli olduğu iddia edilen dev bir indirimde beğendiğiniz bir gömleği, bir hafta sonra yine aynı sitede, yine aynı fiyata görebilirsiniz pekala. Ancak, işin içine zaman kısıtlaması girdiğinde enteresan bir rekabet duygusuna kapıldığınız ve en iyi indirimi kaçırmaktan korktuğunuz için düşünmeye fırsat bulamadan ürünü satın alırken bulursunuz kendinizi.
-
Fiyat Etiketlerinde Normal ve İndirimli Fiyatın Yazması
Bu da süpermarketlerden tutun giyim ve elektronik mağazalarına kadar hemen her yerde rastlayabileceğiniz bir yöntem. Üzeri kırmızı çizgilerle çizilmiş “tavsiye edilen satış fiyatının” ya da “üzeri fiyatın” hemen yanında “indirimli fiyatı” gördüğünüzde muhteşem bir indirim yakaladığınız hissine kapılmanız çok doğal. Ancak çoğumuz bu rakamlar arasındaki farka bakıp makul bir indirimden faydalandığımıza ikna oluyoruz hiç düşünmeden. Üzeri fiyatın ne kadar gerçekçi olduğu, indirimli fiyatın başka mağazalarda normal satış fiyatı olabileceği gibi seçenekler hiç aklımıza gelmiyor. 30 liralık indirimden faydalandığımızı düşünüp seviniyoruz, ancak harcamayı hiç planlamadığımız bir 90 lirayı hiç düşünmeden bir çırpıda harcadığımızı fark edemiyoruz ne yazık ki.
-
Belli Bir Miktar Üzerinde Alışverişe İndirim Çeki
Hepimizin sık sık gördüğü bir kampanya yöntemi olan “250 TL ve üzeri alışverişlerinizde 30 TL hediye çeki”, “500 TL ve üzeri alışverişlerinizde 50 TL indirim” gibi kampanyalar da şüphesiz daha fazla alışveriş yapmaya teşvik ediyor insanı. Normalde 200 TL’lik bir alışveriş yapmayı planlamışken, 30 TL hediye çeki kazanmak için 50 TL daha harcamayı gözden çıkarıyoruz.
Üstelik bu kampanya türü bazen sandığımızdan daha kafa karıştırıcı bir hale gelebiliyor. Bazen yaptığınız harcama üzerinden indirim kazanıyorsunuz, ancak bazen daha sonra harcamanız için belli bir tutarda hediye çeki tutuşturuluyor elinize. Eğer planlamanızı doğru yaptıysanız ve indirim için ulaşmanız gereken limite zaten ulaşacaktıysanız bir sorun yok elbette, indirim yanınıza kâr kalır. Ancak, hiç planlamadan bu fırsatı kaçırmamaya ikna olduysanız planladığınızdan daha fazla para harcadığınız için yine zarardasınız ne yazık ki.
-
Mağaza Atmosferi
Mağazalara girdiğinizde genelde hareketli ve enerji dolu şarkıların çaldığını fark ettiniz mi hiç? Araştırmalara göre hareketli şarkılar çalınan mağazalarda alışveriş yapan müşteriler daha çok alışveriş yapmaya meyilli oluyorlar. Müziğin yanı sıra, kullanılan parfüm, mağazaların klimalı olması gibi çevresel faktörler de sizi mağazada daha çok tutmak ve dolayısıyla daha çok alışveriş yapmaya teşvik etmek için tasarlanmış. Böylece siz iyi vakit geçirdiğinizi düşünüp mutluluk hormonlarıyla doluyorsunuz, ancak bir yandan da daha çok para harcıyorsunuz.
YORUMLAR - 0 değerlendirme