Nuri Bilge Ceylan'ın Mavi Montu: Sadeleşmenin Sinematik Manifestosu

Nuri Bilge Ceylan şüphesiz ki sinemasındaki dinginlik, derinlik ve yalınlıkla tanınan bir yönetmen. Onun filmlerine aşina olanlar, uzun plan sekansları, ağır diyalogları ve doğayla iç içe geçmiş karakterlerini hemen fark eder. Esasında sinema, yönetmenlerin anlatılarla, ışıklarla, mekanlarla ve hatta kendi varlıklarıyla şekillendirdiği bir sanat dalıdır. Ancak bazı yönetmenler, sinemanın büyüsünü sadece bu çerçevenin içinde değil, kişisel tercihleriyle de ister istemez bizlere yansıtırlar.

İşte Nuri Bilge Ceylan’da da böyle bir detay söz konusu. Filmlerinin kamera arkası görüntülerini bir araya getirdiğimizde her defasında ortaya çıkan bir nüansı apaçık şekilde görüyoruz:  Mavi Mont.  Zira kendisi senelerdir neredeyse bütün film çekimlerinde, farklı zaman dilimlerinde ve mekanlarda aynı montu giyiyor.

Peki bu, yalnızca bir moda tercihi mi yoksa bir yaşam tarzının göstergesi mi?  Sürekli aynı montu giymesi, onun için sıradan bir  bir kıyafet seçiminden ziyade kökleri derinlere uzanan bir yaşan tarzı olarak yorumlanabilir mi?

nuri bilge ceylan kamera arkası

 

Peki Neyin Nesidir Bu Mavi Mont?

Ceylan’ın adeta sinematografik bir imzası haline gelen bu mont öyle sıradan bir giysi değil. Mountain Hardwear'in  "Chillwave" serisine ait bu model, dağcılık ve ekstrem hava koşulları için üretilmiş, kaz tüyü dolgusuyla en soğuk havalarda bile maksimum koruma sağlayan bir parka. Sert rüzgarlara, yoğun kara ve zorlu doğa koşullarına karşı incelikle tasarlanmış. Neredeyse her film setinde, her sahne arasında, karların içinde veya bir taşra kasabasında, bazen İstanbul'un gri fonunda… Bu Mavi Mont hep orada. Uzak, İklimler, Bir Zamanlar Anadolu’da, Kış Uykusu, Ahlat Ağacı, Kuru Otlar Üstüne… Bu sürüven bize gösteriyor ki aslında ortada tesadüften ziyade bilinçli bir seçim söz konusu.mavi mont(Mountain Hardwear, Chillwave serisindeki bu montlardan artık üretmiyor. Fakat ebay gibl plaftormlarda bu ürünü satan bireysel satıcıların ilanlarına  rastlamak mümkün. Bu ilandaki güncel fiyat 275 USD.)

  ______________________________________________________________________________________

Minimalizmin Sinematik Dili: “Az Çoktur”

Minimalizm, tüketim toplumunun sunduğu bitmek bilmez seçimlerin karşısında, en azıyla yetinmeyi ve gereksiz olanı elemenin gücünü savunur. Bunu sadece estetik bir yaklaşım olarak değil, bir varoluş biçimi olarak ele alır.

Bir mont, sonuçta bir monttur. Ancak sürekli aynı montu giymek, alışverişin döngüsüne kapılmamayı, modanın değişen trendlerine boyun eğmemeyi ve fazlalıklardan arınmayı ifade edebilir. Ceylan’ın montu, onun sinemasındaki uzun sessizlikler gibi abartıdan uzak, fazla süslemeye ihtiyaç duymayan bir sadeliği simgeliyor adeta.

NBC'nin sinemasında, abartılı jestlere, patlayan diyaloglara ve süslü görsellere yer yoktur. Göz, bir yüzün yıllanmış derinliğine, rüzgarın bir çayırda nen olduğu küçük hareketlere veya bir karakterin yüzünde beliren ince bir ifadeye yönelir. Görkemli olanı değil, samimi olanı anlatır. Bazı yönetmenler kıyafetleriyle bilinçli bir ikonografi yaratırken, bazıları ise sezgisel olarak sadeliği benimser. Ceylan’ın montu da bu bağlamda bir tür kişisel imza olabilir: Gösterişsiz, iddiasız ama aynı zamanda güçlü bir sadelik barındıran bir imza.

nuri bilge ceylan film seti

Tüketim Kültürüne Karşı Koyabilmek Artık Daha Zor

Bir nevi gösteriş dünyası olan sosyal medyanın hayatlarımıza engellenemez şekilde tahakküm kurduğu bu dönemde, tüketim kültürü gitgide daha hızla değişen bir hale evrildi. Eskiden yıllarca giyilen kıyafetler, şimdi birkaç sezonda demode oluyorlar. Markalar, yeni koleksiyonlarla ve saman alevi gibi gelip geçen trendlerle insanların sürekli daha fazla satın almasını teşvik ediyorlar.  Ancak Nuri Bilge Ceylan'ın bu montu, tek bir eşyanın onlarca yıl boyunca kullanılabileceğinin, hem de bir eksiklik gibi değil, bir bilinçli tercih olarak sürdürülebileceğinin bir kanıtı.

Minimalist düşünceye göre, bir şeyin sürekli değiştirilmesi onun geliştirilmesi anlamına gelmez. Kaliteli, işlevsel ve uzun ömürlü bir nesne, değiştirilmeye değil, korunmaya ve yaşanmaya değerdir. Mountain Hardwear markalı bu mont, belki de bu yüzden zamanla Ceylan’ın film setlerindeki sadık yol arkadaşına dönüştü.

Minimalizm: Sadece Eşyalarla Değil, Hayatın Bizzat Kendisiyle İlgilidir.

Minimalizm, sadece daha az eşya ile yaşamak değil; hayattaki anlamı keşfetmek, odaklanmayı artırmak ve gereksiz olanı elemekle ilgilidir. Minimalist bir yaşam tarzı, bireyin önceliklerini netleştirmesine yardımcı olur. Nuri Bilge Ceylan da sinemasında aynı yaklaşımı benimsiyor: Anlatısını abartılı şekilde süslemiyor, fazlalıklardan kaçınıyor, doğrudan ve öz anlatıyı tercih ediyor. Bu yüzden yönetmenin sürekli olarak aynı montu giymesini basit bir tercih olarak görmek yerine derinde yatan manasını keşfetmeye ve anlamaya çabalamak en az filmleri aracılığıyla bizlerde uyandırmaya çalıştığı hisler kadar kıymetli.

___________________________________

kaynak fotoğraflar nuribilgeceylan.com'dan alınmıştır.


YORUMLAR - 1 değerlendirme

Sen bu konuda ne düşünüyorsun?
Barış11 saat önce
Christopher Nolan'ın da atkısı meşhur. O olmadan film çekemiyor herhalde

İLGİLİ MAKALELER

İNDİRİM KATALOGLARI