Sınırlı Ürün Çeşidi ve Özel Markalar

Genelde alışveriş konusunda geniş bir ürün yelpazesine sahip olmak her zaman bir mağazanın avantajınaymış gibi algılanır. Ancak Bim, A101 ve Şok gibi marketler için bu geçerli değil. Aynı ürün grubunda 2 ya da 3’ten fazla marka bulundurmayarak hem raflarında gereksiz yer açmak zorunda kalmıyorlar, hem de diğer marketlerde de satılan ürün sayısını sınırlı tutuyorlar. Böylece farklı farklı markaların dağıtımcılarına ayrı bütçeler ayırmak zorunda kalmıyorlar ve tedarik masraflarını minimum düzeye indirebiliyorlar.

Marketlerin raflarında gördüğünüz ürünler genellikle hızlı tüketilen ve her mutfakta ihtiyaç duyulan temel ürünler. Bakliyat, makarna, mısır gevreği, süt ve süt ürünleri gibi hızlı tükenen ve rafta fazla durmayan ürünlerin satılması da mağaza giderlerini azaltarak hızlı satışa odaklanmalarını sağlıyor.

Bu tür marketler kendi ürünlerini kendileri üretiyorlar ya da bir üreticiye özel olarak ürettiriyorlar, böylece başka bir markanın ürünlerini raflarında tutmanın maliyetinden kurtuluyorlar. Ürünlerin maliyetlerini kendileri kontrol edebildikleri ve dağıtımcı vb. aracılarla uğraşmadıkları için de bu özel markaların ürünleri diğerlerinden daha ucuz oluyor. Hatta bu özel üretilen markaların çoğu hem ucuz fiyatlarıyla hem de ürün kalitesiyle müşterilerin özel beğenisini topluyor. Özellikle öğrenciler arasında zaman zaman şaka yollu da olsa anılan bu özel markaların ürünlerine talep büyük. Yalnızca bu ürünleri alabilmek için bu marketleri tercih eden müşteriler var çünkü bu markaları başka marketlerde bulmak mümkün değil.

Raf ve Mağaza Düzeni

Bu marketlerin en çok tasarruf ettiği noktalardan biri de şüphesiz ki mağaza ve raf düzeni. Bu tür marketlerde ürünler mağazaya hangi kutunun içinde geldiyse, rafta da o kutu içinde sergileniyor. Böylece ürünlerin raflara yeniden stoklanması süreci hızlanıyor ve ürün düzenlemesi, raf yenilemesi gibi işlerde ihtiyaç duyulan çalışan sayısı da çok olmuyor. Bu marketlerde satılan ulusal markaların sayısı az olduğu için bu markalar ve ürünler için ihtiyaç duyulan farklı reklam panoları ya da zorunlu ürün sergileme yöntemlerine de uymak zorunda kalmıyorlar.

Mağazalarda kullanılan aydınlatma da diğer marketlerden farklı. Her raf için farklı bir aydınlatma düzeneği kullanılmıyor. Mağazalar geniş ve ferah olmakla birlikte genellikle daha tasarruflu aydınlatma yöntemleriyle aydınlatılıyor.

Basit mağaza ve raf düzeni sayesinde, mağazayı sürekli düzenli tutmak ve rafları yeniden stoklamak için bir sürü çalışana ihtiyaç duyulmuyor. Marketler de çok büyük olmadığı için çalışan sayısını sınırlı tutarak buradan da işgücü masrafını minimuma indirebiliyorlar. Bu marketlerdeki çalışanlar her konumda ve görev türünde çalışmaya uygun şekilde eğitildikleri için de çalışan adaptasyonu ve performansı daha yüksek oluyor.

Pazarlama ve Reklama Yüksek Bütçeler Ayrılmaması

Pazarlama ve reklam bütçelerinin kısıtlı tutulması da ürünlerin bu kadar ucuz olmasının arkasında yatan nedenlerden biri. Diğer marketlerle karşılaştırıldığında televizyon reklamlarının sayısı oldukça az. 

Ancak bu mağazaların reklam yapmak ve müşteri çekmek için en çok kullandıkları yöntem, normalde markette satılmayan ancak muadillerinden çok daha uygun fiyata, kısıtlı bir süre için raflarda bulundurulan özel indirim ürünleri. Bim, A101 ve Şok gibi marketlerde, bu indirimler çerçevesinde mobilyadan elektronik eşyaya, giyimden ayakkabıya kadar çok farklı kategorilerde ürünler satılabiliyor. Mağazalar haftalık olarak yayınladıkları indirim katalogları ve broşürlerle müşterilerinin ilgisini sürekli sıcak tutuyor ve televizyonda verilen sınırlı reklamlar da genellikle bu  türden kampanyalar için ayrılıyor. Böylece hem yeni müşteri çekme süreci daha etkili yürütülüyor, hem de mevcut müşterilerin marketleri ziyaret etme sıklığı arttırılabiliyor.