Pandemiden önce dünyanın içinde olduğu dijitalleşme trendi, pandemi koşullarıyla birlikte müthiş bir ivme kazandı. Mağazalara gidemeyen, restoranda yemek yiyemeyen tüketiciler, çok kısa bir süre içinde yeni alışkanlıklar edinmek zorunda kaldılar. Mağazada alışveriş deneyiminden online alışverişe, temassız ödeme alternatiflerinden moda trendlerine kadar her şeyi kökünden değiştiren bu süreçte, tüketicilerin öncelikleri ve tercihleri de değişti.
Mağazaların kapanması, online alışverişi hemen hemen bütün sektörlerde bir zorunluluk haline getirdi. Online ödemenin mümkün olmadığı durumlarda ise temassız ödeme seçenekleri daha sık kullanılır hale geldi. Online alışveriş ve temassız ödemenin yaygınlaşması, tüketici davranışlarını doğrudan etkileyen faktörler olsa da çalışma koşullarının değişmesi, insanların yaşadıkları şehirle ilişkilerinin dönüşmesi gibi faktörler de tüketicilerin önceliklerini değiştiren faktörler arasında yer alıyor. Örneğin, evden çalışma düzeni, pek çok şirketin uzun vadede korumak istediği bir değişiklik oldu. Bu da iş merkezlerinde ve şehir merkezlerindeki insan trafiğini derinden etkilediği için tüketim merkezleri ve alışkanlıklarını dolaylı da olsa etkileyecek.
Pandemiyle birlikte değişen trendler yalnızca yeme-içme ve çalışma alışkanlıklarımızı değil, moda trendlerini de etkiledi. Evde daha çok vakit geçirmek, evden çalışma ve uzaktan eğitim gibi değişiklikler tüketicilerin daha rahat kıyafetleri tercih etmesine sebep oluyor. Örneğin, Levi’s CEO’su Chip Bergh’in cnbc'de yaptığı son açıklamalarına göre genç tüketiciler artık dar kalıp kot pantolonları değil, geniş paçalı ve bol kot pantolonları tercih ediyorlar. Pek çok lider moda markası ev giyim, spor giyim ve rahat giyim koleksiyonlarını genişletmeye başladılar.
Pandemi süresince evrilen davranışlarımız ve alışkanlıklarımızdan kaçının pandemiden sonra da devam edeceği ve hayatımızı etkileyeceği büyük bir tartışma konusu. Ancak pandemiyle değişen trendlerin bizi yeni bir dünyaya hazırladığı da ortada. Modadan fast food’a pek çok sektördeki büyük firmaların pandemi sonrası dünyaya ve pandemiden sonra değişecek olan tüketici davranışlarına kendilerini hazırladıklarını görüyoruz.
Örneğin, pandemi boyunca dışarıda yemek yemeyen ve evde yemek yapmaya alışan tüketicilerin çoğunun bu trendi büyük ölçüde devam ettirecekleri öngörülüyor. Mastercard Economics Institute’un paylaştığı verilere göre pandemi boyunca online market alışverişine gösterilen talebin %70-80’inin pandemiden sonra da devam edeceği öngörülüyor. Walmart gibi Amerikan devlerinin online market alışverişindeki yüksek teknoloji ve otomasyon süreçlerine yaptıkları yatırımları arttırmaya devam edeceklerini söylemeleri de bir tesadüf değil elbette.
Temassız alışveriş ve teslimat seçenekleri de pandemiyle birlikte yaygınlaşan ve pandemiden sonra da geçerliliğini koruyacak olan değişikliklerden yalnızca biri. Yalnızca mağazalarda ve süpermarketlerde değil, dışarıda yemek yeme pratiklerinde de temassız seçeneklere gösterilen talep devam ediyor. İnsanlar arabalarından çıkmadan sipariş verip yemeklerini teslim almayı ve temassız ödemeyi tercih ediyorlar. Örneğin, Amerika’da ve Avrupa’da McDonald’s gibi fast food zincirleri, alışveriş merkezleri içindeki mağazalarının çoğunu kapatıp, arabayla yemek siparişinin verilebildiği mağaza sistemlerine yatırım yapmaya başladı.
Pandemi sonrası tüketici davranışlarıyla ilgili yapılan araştırmalar ve tahminlere göre, aşılanma oranları arttığında tüketim ve sosyalleşme pratikleri açısından gençler ve yaşlılar arasında bazı farklılıklar görülecek. Z Kuşağı, pandemiden sonra dışarıda eskisinden daha çok vakit geçireceğini, daha çok sosyalleşeceğini ve daha çok alışveriş yapacağını dile getirirken 55 yaş üzeri tüketicilerin eski tüketim ve sosyalleşme alışkanlıklarına geri dönme eğiliminde olduğu görülüyor. Nesiller arasındaki bu farklılık da markaların pazarlama stratejilerini ve tüketicilerin tüketme eğilimlerini belirleyen en önemli faktörlerden biri olacağa benziyor.
Ancak tüketici davranışlarında fark yaratan tek faktör yaş değil elbette. Uzaktan çalışmaya devam edecek olan, şehir merkeziyle ilişkisini minimuma indirmeyi hedefleyen tüketici kitlesinin de online alışveriş ve yerel alışverişi bir arada kullanacağı, büyük mağazalarda alışveriş yapmayı bir öncelik olarak görmeyeceği tahmin ediliyor.
YORUMLAR - 2 değerlendirme