Özellikle de çocukların, yaşlıların ve diyabet hastalarının bayram boyunca ne kadar çikolata ve şekerleme tükettiklerine dikkat etmek gerekiyor. “İkram geri çevrilmez”, “Çocuktur canım, yesin bir çikolata daha n’olur sanki!” gibi sözleri sık sık duyduğumuz Şeker Bayramı’nda yalnızca abur cubur tüketim sıklığına değil, tükettiğimiz abur cuburların cinsine de dikkat etmemiz gerekiyor. Konu şekerleme, çikolata ve lokum olunca ülkemizde çeşit bol olduğu gibi fiyatlar da çok fark ediyor. Bu da ister istemez aldığımız şekerlemelerin kalitesi ve sağlıklı olup olmadığıyla ilgili soruları akla getiriyor.
Markette gördüğümüzde bazı markaları daha pahalı olduklarını bile bile bazen ambalajlarına, bazen fiyata, bazen de televizyonda gördüğümüz duygusal reklamlara aldanıp satın alıyoruz. İçeriğine pek dikkat etmeden satın aldığımız bu şekerleme ve çikolatalarda dikkat etmemiz gereken önemli detaylar var aslında. Aldığımız şekerlemelerin trans yağ oranına, porsiyon başı enerji ve şeker oranına bakarak genel bir fikir edinebiliriz. Örneğin, satın aldığımız çikolatalardaki kakao oranına kaçımız dikkat ediyoruz? Kakao oranının düşüklüğü genellikle ilave şekerle telafi ediliyor, bu yüzden kakao oranı yüksek çikolatalar tercih etmek çok önemli.
Çikolata pek çok ürün kategorisinde kullanıldığı için küresel talep yüksek. Üretimin talebi karşılayamadığı zamanlarda çikolata fiyatları doğal olarak artıyor. Kakao üretimi yapılan Afrika ülkelerinde çalışma standartlarının gelişmeye devam etmesi tedarik masraflarını, dolayısıyla satış fiyatlarını da etkiliyor. Buna ek olarak son dönemde dolardaki artış nedeniyle elbette ki ithalat masrafı da aynı doğrultuda yükseliş gösterdi. Kısacası markette gördüğünüz çikolata ve şekerlemelerde kakao oranı ne kadar yüksekse fiyat da o kadar yüksek oluyor genellikle. O yüzden her zaman en ucuz olan ürüne yönelmektense etiketleri okumakta fayda var.
Yalnızca kendi evinize aldığınız şekerleme ve çikolatalar değil, ziyaretlerinizde size ikram edilenlere de dikkat etmeniz gerekiyor. Ülkemizde zor bir şey olsa da, hayır demeyi öğrenebilmek gerekiyor. Özellikle de sıcak yaz aylarına denk gelen bayramlarda, kan şekerinizin durmadan inip çıkması sağlıklı değil. Yağ ve kalori oranları daha yüksek olsa da protein açısından da daha zengin oldukları için içinde gerçek fındık fıstık parçaları olan çikolataları tercih edebilirsiniz. Meyve aromalı sakız şekerlemelerin kalori oranları daha düşük olduğu için tercih edebilirsiniz. Küçük çocuğunuz varsa ya da diş problemlerinden mustaripseniz dişe yapışan ve gün boyunca kalan karamel gibi dolgu maddelerinden uzak durmanızda fayda var.
Şekerleme ve çikolataların içeriğinde bulunan farklı şeker türlerini öğrenmenizde de fayda var. Halk arasında meyve şekeri olarak bilinen früktoz, üzüm şekeri olarak bildiğimiz glikoz, sakaroz, mısır şurubu gibi farklı kategoriler hakkında bilgi sahibi olmak daha bilinçli bir tüketici olmanızı sağlar. Örneğin, glikoz tüketimi kan şekerinizi hızlı bir şekilde etkiler ve insülin hormonuyla doğrudan ilişkilidir, o yüzden özellikle çocuklarda, yaşlılarda ve diyabet hastalarında dikkatli tüketilmelidir. Früktozun insülin hormonuyla doğrudan bir ilişkisi yoktur, ancak karaciğerde yağlanma yapar. Früktoz doğada meyvede bulunduğu için doğal lifle birlikte tüketilirken, satın aldığınız şekerlemeye saf früktoz olarak eklendiği için sindirimi daha farklı bir şekilde gerçekleşiyor.
Günlük hayatlarında da yedikleri her şeyde gizli şeker tüketen günümüz çocuklarının, Şeker Bayramı’nda yürütülen pazarlama kampanyalarının hedef tüketicileri haline getiriliyor olmaları işleri daha da zorlaştırıyor. Gelenek ve göreneklerimiz önemli, ancak çocuklarımızın sağlığı şüphesiz ki daha önemli. Yetişkinler olarak televizyondaki şekerleme ve çikolata reklamlarına eleştirel bir gözle yaklaşabilmeliyiz. Aldığımız şekerlemelerin daha sağlıklı olmasına dikkat ederek işe başlayabiliriz. Ancak çocuklarımızla fazla şekerleme ve çikolata tüketmenin zararlarıyla ilgili yapıcı diyaloglar kurmak da çok önemli. Ellerinden çikolatalarını alıp, siz bakmıyorken gizli gizli yemeye teşvik etmek yerine, kendi sağlığını düşünen bilinçli bireyler olmaları için onlara destek olmamız gerekiyor.
YORUMLAR - 3 değerlendirme