Alışveriş Yaparken Beynimizde Neler Oluyor?

Aklı başında bireyler olarak alışveriş yaparken mantık çerçevesinde hareket ederiz. Her şeyi ölçüp tartar, fiyatları karşılaştırır, ani kararlar vermeden alışveriş yaparız, değil mi? Ama aslında çoğumuz alışveriş yaparken beynimizin içinde neler olup bittiğinden bihaberiz.

Evlerimiz neden aldığımızı bırakın, ne zaman aldığımızı bile hatırlayamadığımız bir sürü eşyayla dolu. Sık sık gardırobumuzda bir kıyafet fark edip “Bunu alırken ne düşünüyordum acaba?” diye söyleniyoruz kendi kendimize.

Alışveriş yaparken kontrol kimin elinde?

Aslında tüm bunlar alışveriş yaparken sandığımız kadar bilinçli hareket etmediğimizi gösteriyor. Alışveriş yaparken hiç farkında olmadığımız çevresel faktörlerden etkileniyoruz. Mantıklı kararlar verdiğimize öylesine ikna olmuş durumdayız ki beynimizin bu faktörlerden kolayca etkilenebileceğini hiç hesaba katmıyoruz.

Örneğin çoğumuz alışveriş yaparken duyularımızın kararlarımızı nasıl etkilediğini fark etmiyoruz. Etrafımızdaki renkler, kokular, mağazada çalan müzik gibi pek çok faktörün içinde olduğu, derinlemesine planlanmış bir düzen dahilinde alışveriş yapıyoruz aslında.

Alışverişin çok daha yoğun olduğu özel günler, bayramlar ve yeni yıl gibi zamanlarda bu çevresel faktörlerin daha da etkili oluyor şüphesiz. Çoğumuz online alışverişi tercih etsek de özellikle alışverişin yoğun olduğu özel günlerde alışveriş yapanların %98’i mağazalara da mutlaka uğruyorlar. Madem bu dönem bu kadar yoğun, o zaman duyularımızın ve çevresel faktörlerin alışveriş yaparken sergilediğimiz davranışları nasıl etkilediğini inceleyelim.

Gözlerimiz ve renkler

Renklerin tek işlevi dekorasyon değildir, davranışlarımız ve duygularımız üzerinde büyük rol oynarlar. Örneğin, Yılbaşı ve Noel yaklaştıkça mağazalarda, alışveriş merkezlerinde yeşil ve kırmızının tonlarını görmeye başlarız. Sevgililer Günü’nde ise kırmızı ve pembe kalpler donatır her yeri. Peki ama bu renklerin bizim üzerimizde nasıl bir etkisi olabilir?

Kırmızı uyarıcı ve enerji verici bir renktir. Bir araştırmaya göre kırmızı üniforma giyen garsonlar beyaz giyenlere göre daha çok bahşiş alıyorlarmış. Yeşil de şans ve varlıkla ilişkilendirilen, hatta yaratıcılığı arttıran bir renktir. Kırmızı ve yeşilin etkileri bir araya geldiğinde yılbaşında sevdiklerimizden aldığımız hediyelerin bazen garip olmasını açıklıyor galiba.

Kokular kararlarımızı etkiliyor

Kokular, beyindeki duygusal noktaları harekete geçirebilirler. Bazen hiç beklemediğimiz bir anda aldığımız bir koku bize bir anımızı hatırlatabilir. Araştırmalar alışveriş yaparken aldığımız kokuların bir ürünü satın almaya karar vermemizde etkili olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla yeni yıl ya da özel günlerle özdeşleştirdiğimiz bazı kokular da nostalji etkisi yaratarak alışveriş yaparken aldığımız kararları etkiliyor.

Kulaklarımız iş başında

Film izlerken müziğin duyguları yoğunlaştırmak için kullanıldığını fark etmişsinizdir mutlaka. Bize yılbaşını, tatili, bayramı veya sevdiklerimizi hatırlatan şarkılar daha çok hediye satın almamızı saplıyor olabilir mi? “Bugün bayram, erken kalkın çocuklar!” sözlerini duyup mutlu olmamak, eskiye özlem duymamak mümkün mü?

İşte bize olumlu duygular yaşatan, yılbaşını veya bayramı hatırlatan şarkılar ve melodiler alışveriş yaparken verdiğimiz kararlar üzerinde büyük bir etkiye sahip. Çünkü sevdiklerimize kendimizi daha yakın hissettiğimizde, daha pozitif düşünmeye başladığımızda daha çok para harcıyoruz.

Alışveriş yaparken kalbimiz neler söylüyor?

Özel günlerde, bayramlarda ve yeni yılda mağazalar kalabalıklaşır ve her yerde “İndirim!”, “Fırsat”, “Kampanya” kelimelerini görmeye başlarız. Kalabalıkta alışveriş yaparken bu tür uyaranlara maruz kaldığımızda, hızlı karar vermezsek fırsatları kaçıracağımız korkusuna kapılır, diğer insanların bizden daha iyi fırsatlar yakalayacağını düşünürüz.

Başkalarından geride kalma ve fırsatları kaçırma korkusu hızlı ve yanlış kararlar verme olasılığımızı arttırır. Aynı duyguyu online alışveriş yaparken, bir kampanyanın yalnızca kısa bir süre geçerli olduğunu gördüğümüzde de yaşarız. Doğru karar verip vermediğimizi düşünmeden hızlı karar vermeye çalışırız. Yani kararlarımıza bu korku yön vermeye başlar.

Dokunarak alışveriş yapmak kararlarımızı etkiliyor

Dokunduğumuz ürünleri almaya daha meyilli oluruz, mağazalar da buna göre tasarlanır. Müşteriler bir mağazaya girdiklerinde orta stantlarda duran ürünlere daha çok dokunma eğilimindedir, o yüzden daha pahalı ürünler genelde bu stantlarda sergilenirken daha ucuz ürünler mağazanın sağ ve solundaki reyonlarda ya da askılarda sergilenir.

Sonuç olarak, duyularımızın ve çevresel faktörlerin alışveriş yaparken beynimizi ve kararlarımızı nasıl etkilediğinin farkında olmak gereğinden fazla para harcamamızın önüne geçebilir. Ayrıca, alışveriş listesi yapmak gibi alışkanlıklar edinerek daha kontrollü alışveriş yapabiliriz.


YORUMLAR - 2 değerlendirme

Sen bu konuda ne düşünüyorsun?
Esra4 yıl önce
Alışveriş yapma deneyimi tam anlamıyla kapitalist sistemin ince ince işlediği bir yaşam şekli haline geldi. Kimse neden bir şeyi satın alma arzusu duyduğunu hiç sorgulamıyor. Evlerimiz kocaman, içlerini doldurmak için yığınla eşya satın alıyoruz. Mutfaklarımızda bir sürü tabak çanak dolu. Pek azımız hayatı sorgulayarak yaşıyor. Güne uyandığımızda akşam ne yiyeceğimizi filan planlıyoruz. Sonra gidiyoruz alışveriş saepetini tıka basa dolduruyoruz. Elbette bunu da artık ekonomik açıdan refah içinde olan bireyler yapabiliyor. Toplumun bir kısmı da "nasıl daha ucuza alırım?" diye gününü indirimli ürün aramakla geçiriyor. En çok da genç nesilde gözlemliyorum bu gayreti
EBRU PINARBAŞI 4 yıl önce
Verdiğiniz bu güzel bilgiler için çok teşekkür ederim

İLGİLİ MAKALELER

İNDİRİM KATALOGLARI