Alışveriş terapisi günlük can sıkıntılarını avutmak için olduğu kadar hayatımızı derinden etkileyen büyük olaylarda da başvurduğumuz bir yöntem. Zor bir günün sonunda, kötü geçen bir iş görüşmesinin ardından, evlenme hazırlığı yaparken, sevgilimizle tartıştığımızda ve daha pek çok durumda hem kendimizi daha iyi hissetmek hem de durumu kontrol altına aldığımızı düşünmek için yapıyoruz bunu. Çünkü her şeyi kontrol altına aldığımızı hissettiğimizde endişelerimiz ve kaygılarımız hafifliyor, kendimizi daha iyi hissediyoruz.
Araştırmalar pek çok durumda alışveriş terapisinin başarılı bir yöntem olabildiğini gösteriyor. Aşırıya kaçmadan, borca girmeden ve bağımlılık haline getirilmeden yapılan küçük alışveriş seansları insanları mutlu ediyor gerçekten de. Burada önemli olan gereksiz alışverişe kaçmadan ve ekonomik olarak kendimizi zorlamadan alışveriş terapisinin nimetlerinden yararlanabilmek. Ancak bunu yapabilmek için de öncelikle alışveriş alışkanlıklarımızı, bütçemizi ve verdiğimiz kararların ardındaki psikolojik faktörleri etraflıca incelemek gerekiyor.
Alışveriş Terapisi ve Pişmanlık Duygusu Arasındaki İnce Çizgi
Alışveriş terapisinin işe yaramadığı ya da kötüye kullanıldığı durumlara baktığımızda pişmanlık duygusunun ön planda olduğunu görüyoruz. Kişi, gereksiz ve zamansız alışveriş yaparak kendini iyi hissetmeye çalıştığı için, küçük bir mutluluk ya da haz duygusu deneyimleyebilse de bu duygu pek uzun sürmüyor. Çünkü çok geçmeden verdiği kararın pek de doğru bir karar olmadığını, aldığı ürüne aslında ihtiyacı olmadığını ve lüzumundan fazla para harcadığını fark ederek pişman oluyor. Ancak bu pişmanlığın önüne geçmek için yapabileceğimiz pek çok şey var.
Öncelikle alışverişin bizim için kompülsif bir bozukluk olup olmadığını anlamamız gerekiyor. Birikmiş kredi kartı borçlarımıza rağmen alışveriş yapmaya devam ediyorsak ve bu konuda inkâr içindeysek burada bir sorun var demektir. O yüzden öncelikle bütçenizi ve son birkaç ayın harcamalarını inceleyerek alışveriş alışkanlıklarınızın gerçekten ne boyutta olduğunu anlamaya çalışmalısınız. Alışverişin sizin için bir bağımlılık değil, kendinizi daha iyi hissetmek için zaman zaman başvurduğunuz küçük bir yöntem olduğunu fark ettiyseniz o zaman endişeye mahal yok demektir. Ancak yine de daima temkinli olmakta fayda var.
Sepeti Doldurup Satın Almamak İşe Yarayabilir Mi?
Kendinizi daha iyi hissetmek için alışveriş yapmaya karar verdiğinizde aniden, üzerine düşünmeden bir şeyler satın almanın kimseye faydası dokunmaz. Bu tür durumlarda satın alabileceğiniz ürünlerin bir listesini tutabilirsiniz. Beğendiğiniz ya da satın almanız gereken bir bluz, güneş gözlüğü ya da bir kitap olabilir örneğin. Bunları aklınızın bir köşesinde “kendimi kötü hissettiğimde satın alabileceklerim” listesinde tutarak dürtüsel ve ani alışverişlerin önüne geçebilir ve pişmanlık duygusunu yakanızdan silkeleyebilirsiniz. Yine aynı şekilde sevdiğiniz bir mağazadan hediye kartı satın alarak bu tür durumlar için saklayabilirsiniz.
Alışveriş terapisinin tüm nimetlerinden yararlanayım ama cebimden beş kuruş para çıkmasın diyorsanız, onun da yolu var. Mutlaka fark etmişsinizdir, bazen canımız sıkıldığında online alışveriş platformlarında gezinip, beğendiğimiz ürünleri sepete atarız. Bu ürünleri sepete attığımızı bile unutup günümüze devam ederiz çoğunlukla. Aslında alışveriş yapar gibi online alışveriş platformlarında gezinerek beğendiğimiz ürünleri sepete atıp hiçbir şey satın almamak da alışveriş terapisi kadar iyi hissettirebiliyor bazen. Bu tür küçük ipuçlarını deneyerek alışveriş terapisine başvurabilir, cebinizi ve bütçenizi yakmadan ve pişman olmadan kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz.
YORUMLAR - 2 değerlendirme