Ürünün Kusurunu Görmezden Geliyoruz

Hiç giymediğimiz kıyafetler almamızın en yaygın sebebi, ürünü satın alırken bir kusurunu ya da beğenmediğimiz özelliklerini görmezden gelmemiz. Düşünün, pahalı bir mağazada dolaşırken indirime girmiş bir elbise gördünüz. Elbisenin modelini çok beğendiniz, ama rengi içinize sinmedi. Ama yine de aldınız. Neden? İndirimi kaçırmak istemediğiniz ve uygun fiyatlı bir elbise satın almak o anda sizi mutlu ettiği için. Muhtemelen bu elbiseyi dolabınıza asıp bir daha hiç elinizi bile sürmeyeceksiniz ya da “Bir gün mutlaka giyeceğim” diye düşüneceksiniz ama o gün hiç gelmeyecek.

Kendimiz İçin Değil, Olmak İstediğimiz Kişi İçin Alışveriş Yapıyoruz

Dolabımızda hiç giyilmeden bekleyen kıyafetler olmasının en yaygın sebeplerden biri de kendi tarzımızı ya da zevkimizi yanlış değerlendirmemiz. Kulağa biraz garip geliyor, “İnsan kendi zevkini bilmez mi?” diyebilirsiniz, ama aslında o kadar basit değil. Alışveriş yaparken ileride ya da ideal bir dünyada olmak istediğimiz kişiyi hayal ederiz. Satın aldığımız kıyafeti giydiğimizde başkalarının bize nasıl tepki vereceğini tasarlarız.

Hatta kendi yaşam tarzımızdan çok uzak durumlar için alışveriş yaparken bile bulabiliriz kendimizi. Örneğin, sürekli kampa gidiyormuşuz ya da spor yapıyormuşuz gibi spor kıyafetleri alırız. Sık sık davetlere, balolara gitmeyen biri olsak bile indirime girmiş şık elbiseler satın almadan yapamayız.

Hatta bir gün zayıflayacağımızı düşünerek ya da aslında daha zayıf olduğumuza inanarak almamız gerekenden daha küçük kıyafetler satın alırız. Eve geldiğimizde aldığımız kıyafetin çok küçük olduğunu fark ettiğimizdeyse iade etmeyi ya da değiştirmeyi düşünmeyiz, diyete başlayıp o kıyafete sığmak nedense daha gerçekçi gelir!

Giymeye Kıyamıyoruz

Kimilerine biraz garip gelebilir, ama bazı insanlar satın aldıkları kıyafeti o kadar severler, o kadar beğenirler ki giymeye kıyamazlar. Özellikle de hassas malzemeden yapılmış bluzlar ve açık renkli kıyafetlerde çok rastlanan bir durumdur bu. Kıyafeti satın alan kişi zarar vermekten, lekelemekten ya da bazen eskitmekten korktuğu için satın aldığı ürünü asla giymez.

Hatta bazı insanlar çok beğendikleri ürünlerden iki tane satın alırlar, birini saklamak birini de giymek için. Eğer birinin başına bir şey gelirse, diğerini giyebileceklerini ve sevdikleri üründen vazgeçmek zorunda kalmayacaklarını düşünürler.

Sağlıklı Düşünemiyorken Alışveriş Yapıyoruz

Bu hemen herkesin tecrübe ettiği ve hak vereceği bir sebep. Çoğumuz duygusal olarak kendimizi iyi hissetmediğimizde ya da canımız sıkkınken alışveriş yapmayı seviyoruz. Kendimizi kötü hissettiğimizde alışveriş yapmak bize anlık bir haz veriyor ve kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlıyor. Hatta alkollüyken de gereğinden daha fazla alışveriş yaptığımız bir gerçek. Bu özellikle online alışveriş yaparken daha çok rastlanan bir durum.

Peki Buna Nasıl Çözüm Bulabiliriz?

Hepimiz hata yapıyoruz. Dolaplarımız elimizi sürmediğimiz kıyafetlerle dolu. Ama boşuna para harcamanın önüne geçerek alışveriş yapmanın yolları da var tabii.

• Öncelikle dolabınızın hiç giymediğiniz kıyafetlerle dolmasını istemiyorsanız satın almayı düşündüğünüz kıyafetleri kendi kıyafetlerinizle karşılaştırın. Yaşam tarzınıza, vücudunuza, dolabınızdaki renklere uyup uymadığını sorgulayın. Bu kıyafeti nereye giderken giyebileceğinizi düşünün. İndirimlere ve kampanyalara aldanmadan önce kendinize sorular sormaktan korkmayın.

• Bunu yaptınız, ama yine de eve geldiğinizde yanlış bir karar verdiğinizi fark ettiniz, o halde satın aldığınız ürünü iade etmekten korkmayın. Dürüst olalım, çoğumuz mağazadan eve döndüğümüzde ya da sipariş verdiğimiz ürün elimize ulaştığı anda aslında bunun yanlış bir karar olduğunu fark ediyoruz. Ancak satın aldığımız ürünü iade etmeye çekiniyoruz, kendimizi bu ürünü giyeceğimize ikna etmeye çalışıyoruz. Bunun yerine iade etmeyi öğrenmeliyiz.

Alışveriş yaparken davranışlarımızın arkasındaki bilimsel açıklamaların farkında olarak karar verirken iki defa düşünmeyi alışkanlık haline getirebilirsek, dolaplarımızdaki bu curcunadan kurtulabiliriz!