Alışveriş yaparken kararlarımızın tamamen bize ait olduğuna inanmayı ne kadar istersek isteyelim, pazarlama hilelerinden, türlü reklam yöntemlerinden etkilenmeden alışveriş yaptığımızı söylemek neredeyse imkânsız. Kararlarımızın bize ait olduğunu düşünmek istememiz çok normal, ancak genellikle başarılı reklam hileleri sayesinde bu kararların tamamen bize ait olduğuna inanarak ve dürtülerimize yenik düşerek alışveriş yapıyoruz. Ancak moral bozmaya gerek yok! Ani ve dürtüsel satın alma davranışlarının ardında yatan pazarlama yöntemlerini ve reklam hilelerini keşfederek daha bilinçli alışveriş yapmak mümkün! İşte pazarlama dünyasında en çok başvurulan 4 reklam hilesi:
Alışveriş yaparken işlevsellik hepimiz için çok önemli bir kriter. Dolayısıyla, bir ürünün işlevselliğine, “olmazsa olmazlığına” ve temel bir ihtiyaç olduğuna ikna olduğumuz anda o ürünü satın almaya daha meyilli oluyoruz. Bunu bilen pazarlama uzmanları da ürünlerin işlevi üzerinde durarak, sattıkları ürünü temel bir ihtiyaç olarak görmemizi sağlamaya çalışıyorlar. Nasıl mı?
Yogaya başlamak için mutlaka şöyle bir matım olmalı, spor salonuna yazıldığıma göre artık yeni bir spor ayakkabı almalıyım, sabahları koşu yaparken kablosuz kulaklık kullanmalıyım… Bunlar hepimizin aşina olduğu cümleler, değil mi? Aslında bu cümleler, maruz kaldığımız reklam hilelerinin etkili olduğunun ve gördüğümüz ürünlerin temel ihtiyaç olduğuna ikna edildiğimizin bir göstergesi.
İndirim ve promosyonlar her tüketicinin en iyi dostu gibi görünse de mağazalar için de en etkili pazarlama yöntemlerinden biri elbette. Özellikle “1 Al, 2 Öde”, “2. Ürüne %50 İndirim”, “500 TL ve üzeri Alışverişe %10 İndirim” vb. promosyon çeşitleri bizi aslında ihtiyacımız olmayan ürünleri satın almaya teşvik edebiliyor. Bu tür indirimlerle karşılaştığımızda, indirim fırsatını kaçırmamak için aslında hiç aklımızda olmayan ürünleri satın alırken bulabiliriz kendimizi. Örneğin, aklımızda yalnızca 100 TL’lik bir ürün almak varken, ikinci ürünün indirim kodu sayesinde %50 indirimli olacağını öğrenip, günün sonunda 150 TL harcayarak mağazadan ayrılmamız gibi. İndirimden yararlandığımızı düşünmek bizi mutlu etse de o an hızlı ve ani bir karar vererek aslında ihtiyacımız olmayan bir ürünü almak her zaman iyi bir alışveriş kararı olmayabilir.
İndirim ve promosyonların tüketicileri hızlı ve ani kararlar vermeye teşvik etmesini sağlayan en büyük faktör zaman faktörü. Karşılaştığı indirim kuponunun veya promosyonun kısa bir süre içinde sona ereceğini öğrenen tüketici, bu fırsatı kaçırmak istemediği için aslında aklına hiç olmayan veya ihtiyaç duymadığı bir ürünü satın almak zorunda hissedebiliyor. Zaman sınırının dolaylı olarak kullanıldığı bir yöntem olan “sınırlı stok” yöntemi de mağazaların kısıtlı zaman algısı yaratarak müşterilerini hızlı karar vermeye teşvik etmek için kullandıkları bir yöntem.
Alışveriş yaparken tasarruf etmek her tüketicinin önceliği olduğu için alışveriş anında kullanılmayan ancak alışveriş sonrası için vaad edilen ödül, puan, bonus ve para iadesi gibi fırsatlar da bizi ihtiyacımız olmayan ürünleri satın almaya ve gereksiz yere para harcamaya teşvik eden reklam hileleri arasında yer alıyor. Üstelik bu tür fırsatlar, alışverişin ardından hesabımıza yüklenen puan veya bonusları kullanabilmek için gerekli kotaya ulaşabilmek amacıyla daha çok para harcamamıza da sebep oluyor. Başka bir deyişle, bu tür ödül veya para iade vaatleri bizi yalnızca ani kararlar vererek o an daha çok para harcamaya teşvik etmekle kalmıyor, aynı zamanda kazandığımız ödülleri kullanabilmek için daha sonra da alışveriş yapmamıza sebep oluyor.
Günümüzde bu tür reklam hilelerinden uzak kalabilmek pek mümkün değil, ancak alışveriş yaparken ihtiyaçlarımıza odaklanarak ve hızlı karar vermekten kaçınarak bu tür reklam hilelerinin etkisini azaltabilir
YORUMLAR - 1 değerlendirme