Öncelikle şunu söyleyeyim, dışarıdan baktığınızda iPhone 16, iPhone 15’in bir kopyası gibi görünebilir ama işin aslı pek de öyle değil. Apple, bu yıl kamera düzenini değiştirerek sensörleri yatay hizalamış. Bu sayede mekansal video ve fotoğraf çekimlerinde iyileştirmeler yapılmış. Ha, bir de elbette yeni renk seçenekleri var: ultramarin mavisi, siyah, beyaz, pembe ve turkuaz! Donanım tarafında ise yenikller epey ciddi. Yeni A18 işlemci ile performans %20-30 oranında artmış. Bu, özellikle oyun oynarken veya yüksek performans gerektiren uygulamalarda farkı hissettirecek. Ayrıca, 8 GB RAM ve geliştirilmiş nöral motor sayesinde yapay zeka destekli işlemler de çok daha hızlı olacak. Apple Intelligence dedikleri bu sistem, telefona neredeyse bir "asistan" gibi davranma yeteneği kazandırıyor.
En ilginç yeniliklerden biri de "Camera Control" düğmesi. Kamerayı açmak, fotoğraf çekmek ve ayarları hızlıca değiştirmek için bu düğmeyi kullanabiliyorsunuz. İşin güzel yanı, Snapchat ve Instagram gibi uygulamalarla da entegre çalışacak olması.
Gelelim en can alıcı soruya: iPhone 16 Pro Max Türkiye’de ne kadara satılacak? Maalesef, fiyatlar pek iç açıcı değil. 100 bin lira başlangıç fiyatından bahsediyoruz. Evet, yanlış duymadınız, 100 bin lira! Bu fiyata bir telefon alınır mı diye düşünebilirsiniz ama şunu vurgulamamız gerekiyor ki Apple’ın müşterileri, telefonlarına aslında bir teknoloji ürünü değil, bir statü sembolü olarak bakıyor.
Yapılan araştırmalara göre, iPhone kullanıcılarının %90'ı bir sonraki telefonlarında yine iPhone tercih ediyor. Üstelik, iPhone’lar Android telefonlara göre ikinci elde değerini daha iyi koruyor. Mesela, geçen sene çıkan Samsung Galaxy S24 Ultra’yı satmaya kalktığınızda %275 değer kaybı yaşarken, iPhone 15 Pro Max’te bu oran %160 civarında kalıyor. Yani bir iPhone aldığınızda, yeni model çıkınca eski telefonu daha az kayıpla elden çıkarabiliyorsunuz.
Bir iPhone aldığınızda iş bununla bitmiyor! Kulaklık, saat, tablet derken bir bakmışsınız Apple ekosistemine girip içinde çoktan kaybolmuşsunuz. Neden mi? Çünkü Apple ürünleri birbirleriyle mükemmel bir uyum içinde çalışıyor. Mesela, Apple Watch alıyorsunuz, iPhone’unuzla tam entegre çalışıyor. Ya da AirPods Pro ile müzik keyfinizi Siri üzerinden kontrol ediyorsunuz. Bu da Apple kullanıcılarını, bir sonraki tercihlerini yine Apple’dan yana yapmaya yönlendiriyor.
Şöyle düşünün, bir kere iPhone aldınız, kulaklıklar, saat derken tüm aksesuarlarınızı Apple’dan topladınız. Şimdi başka bir marka telefona geçmek size pek de mantıklı gelmeyecek, çünkü bu aksesuarlar başka bir cihazla uyumlu çalışmayacak. İşte bu yüzden insanlar ekosistemin dışına çıkmak konusunda hevessizdir.
Apple bu yıl yapay zeka işine de el attı. Apple Intelligence, Siri’yi çok daha akıllı hale getiriyor. Üstelik bu sistem, iPhone 16 ve 15 Pro modelleriyle hayatımıza giriyor. Eski modeller ise bu özelliklerden faydalanamayacak. Yani, eğer yapay zeka destekli bir telefon istiyorsanız, iPhone 16’ya göz atmanız şart. Bu yeni teknoloji sayesinde telefonunuz size daha fazla yardımcı olacak ve günlük işlerinizde ciddi kolaylıklar sağlayacak.
Sonuç olarak, eğer elinizde bir iPhone 15 Pro varsa ve telefonunuzdan memnunsanız, hemen iPhone 16’ya geçmek zorunda değilsiniz. Ancak eski bir model kullanıyorsanız ve bütçeniz de uygunsa, yeni yapay zeka özellikleriyle donatılmış bu telefonu almak mantıklı olabilir. Unutmayın, iPhone'lar ikinci elde değer kaybetmeden satılabiliyor, bu da yeni bir model alırken büyük bir avantaj sağlıyor. Türkiye’de fiyatlar yüksek olabilir ama iPhone ekosistemine bir kez girince, bu dünyadan çıkmak pek kolay olmuyor. İyi bir iPhone deneyimi yaşamak isteyenler için iPhone 16, her anlamda güçlü bir aday.
YORUMLAR - 1 değerlendirme