Netflix uzun yıllardır bu değişimi yöneten önemli aktörlerden biri oldu. Film kiralama hizmetiyle başlayan Netflix, şimdi kendi orijinal içeriklerini üreten ve 23 dilde 190’dan fazlada ülkede hizmet veren bir medya devine dönüştü. Peki bu hızlı başarının altında neler yatıyor? Netflix bu değişim sürecini başlatan ve devam ettiren önemli bir medya platformu olarak dünya genelinde ve Türkiye’deki izleyici alışkanlıklarını ne yönde değiştiriyor?
Netflix’in film, dizi vb. içeriklerin tüketim şekillerini değiştirdiği ortada. Artık her hafta bir bölümü yayınlanan, bir sürü reklam arası verilen dizi anlayışı hızla sona eriyor. Netflix hem orijinal dizileri hem de yayınladığı hazır dizileri izleyiciye bölüm bölüm sunmak yerine, tek seferde tüm sezonu erişilebilir kılarak bütün kontrolü izleyiciye bırakıyor. Böylece, bölüm kaçırma korkusu yaşamadan ya da izleme keyfiniz reklamlarla bölünmeden istediğiniz kadar bölümü istediğiniz zaman istediğiniz yerde izleme fırsatı bulabiliyorsunuz. Yalnızca televizyon değil, tablet ve akıllı telefon gibi cihazlardan da Netflix izlemeye devam edebiliyoruz.
Dev dönüşüm yalnızca dizilerin izleniş şeklinde değil, filmlerin izleyiciye sunulmasında da kendini gösteriyor. Artık bir filme yalnızca sinemada, DVD’sini satın alarak ya da internetten yasal olmayan yollardan erişmek tarihe karışıyor. Netflix, pek çok filmi bünyesine katarak 190’dan fazla ülkede, 130 milyondan fazla kullanıcıya aynı anda sunabiliyor. Türkiye gibi tüm filmlerin gişelerde yer bulmadığı ülkelerdeki izleyiciler için bu çok büyük bir avantaj.
Artık film, dizi gibi medya içeriklerinin tüketimi çeşitlendiği ve kökten değişmeye hızla devam ettiği için bu tür içeriklerin üretim aşaması da eskisi gibi devam etmiyor. Filmler yalnızca sinema salonlarında ya da festivallerde izlenmek üzere değil, insanların evlerine ve kendi ekranlarına ulaşacak şekilde tasarlanıyor. Netflix’in kendi orijinal filmlerini üretmeye başlaması da bu konudaki tartışmaları gündeme getirmişti yakın zamanda. Bu orijinal Netflix yapımlarının Cannes gibi film festivallerinde gösterilip gösterilmemesi konusunda çok hararetli tartışmalar yaşanmıştı. Ancak, izleyicilerin alışkanlıkları değişmeye devam ettikçe, stüdyoların ellerinde kısıtlanmaktansa daha özgür hareket edebilen ve daha erişilebilir yapımlar kendilerine Netflix gibi platformlarda yer bulabiliyorlar.
Türkiye’de yabancı yapımları takip eden büyük bir genç kitle var. Gençlerin hem Netflix’in orijinal yapımlarına hem de platformda bulabildikleri diğer binlerce içeriğe istedikleri zaman, yüksek kalitede, reklam izlemek zorunda kalmadan tamamen yasal yollarla erişebiliyor olmaları Netflix’e ilgiyi arttırıyor. Geçtiğimiz günlerde Netflix’in Türkiye’de de orijinal yapımlar üzerine çalışmaya başlaması da Türkiye’de Netflix’e gösterilen ilginin artmasını sağladı.
Netflix konusunda en çok sorulan sorulardan biri “Bu içeriği internette bedavaya bulabiliyorken, neden her ay Netflix gibi bir platforma para ödeyeyim ki?” oluyor genelde. İnternet üzerinden yasal olmayan yolları kullanarak medya içeriğine erişmenin ciddi yasal yaptırımları var. Üstelik bulduğunuz içeriğin kalitesi de her zaman iyi olmuyor ya da bazen istediğiniz filmi ya da diziyi bulamayabiliyorsunuz. Netflix’te de aradığınız her içeriği bulamıyor olabilirsiniz, ancak her şey sizin kontrolünüzün altında olması ve izlemek istediğiniz içeriği yüksek kalitede, istediğiniz zaman ve istediğiniz şekilde izleyebiliyor olmanız Netflix’in sağladığı avantajlardan yalnızca birkaçı.
Netflix’in farklı servis paketleri bulunuyor. Temel, Standart ve Özel paketlerden kendi ihtiyaçlarınıza uygun olanı seçebiliyorsunuz. Temel paket aynı anda 1 ekrandan, Standart paket 2 ekrandan ve Özel paket 4 ekrandan kullanılabiliyor. Yani Netflix’i ailenizle ya da sevdiklerinizle beraber kullanabiliyorsunuz. Netflix’e abone olduğunuzda ilk 1 ay ücretsiz kullanabiliyorsunuz ve bu bir ayın sonunda dilerseniz aboneliğinizi sonlandırabiliyorsunuz. Bu da Netflix’i gerçekten kullanmak isteyip istemediğinizi anlamak için güzel bir yöntem.
YORUMLAR - 3 değerlendirme