Büyük Markalar Neden Pazaryeri Mağazalarında Butik Açıyor?

Son yıllarda online alışverişe ve alternatif alışveriş platformlarına olan talep hızla artmaya devam ediyor. Pek çok giyim, elektronik, kozmetik markasının kendi online alışveriş platformları üzerinden online satış yaptığını görüyoruz. Ancak çoğu büyük marka, halihazırda başarılı bir online alışveriş platformları olmasına rağmen n11, GittiGidiyor, Trendyol ve Hepsiburada gibi pazaryeri mağazalarında da butik açıyor ve bu platformlar üzerinden satış yapmaya devam ediyor. Peki, büyük giyim markalarının pazaryeri mağazalarında butik açmalarının sebebi nedir?

Online Alışveriş ve Pazaryeri Mağazaları

Pek çok markanın online alışverişe ve doğrudan satış kanallarına yöneldiği son dönemde GittiGidiyor, n11, Hepsiburada ve Trendyol gibi pazaryeri mağazalarının trafiği de arttı. Artık aradığınız her şeyi bulabileceğiniz dev mağazalara dönüşmüş olan online pazaryeri mağazalarında yerel üreticiden tasarım butiklerine ve lüks markalardan büyük giyim markalarına kadar her tür satıcıyı bulmak mümkün. 

Bu tür online pazaryeri platformlarının küçük ve orta ölçekli üretici ve markalar için avantajları ortada. Türkiye’de yalnızca birkaç mağazası olan ve kendi online satış platformu üzerinden ancak küçük bir müşteri kitlesine ulaşabilen markalar, online pazaryeri platformlarını kullanarak tüm Türkiye’ye satış yapabiliyor, ürünlerini tanıtabiliyor ve satışlarını arttırabiliyor. Peki, küçük markalar için pek çok avantaj sunan online pazaryeri mağazalarında büyük markalar neden butik açıyor? Online pazaryeri platformlarının halihazırda kendi online ve mobil satış kanalları olan ve Türkiye’nin dört bir yanında mağazaları bulunan Koton, LC Waikiki ve DeFacto gibi büyük giyim markaları için ne gibi avantajları olabilir?

 

                   trendyol butikleri

 

Pazaryeri Platformlarının Büyük Markalar İçin Avantajları

Pazaryeri platformlarının hayatımızın tam merkezine oturduğu son yıllarda istediğimiz her markaya, her ürüne tek bir tıkla ulaşabilmek ve farklı markaların ürünlerini aynı sepette satın alabiliyor olmak çok büyük kolaylık. GittiGidiyor, Trendyol, Hepsiburada ve n11 gibi online pazaryeri platformlarının biz müşteriler için avantajları ortada. Tek seferde alışveriş yapabiliyor, farklı farklı ürünleri aynı sepete ekleyebiliyor ve pazaryeri platformlarının kampanyalarından, ücretsiz kargo kolaylığından yararlanabiliyoruz. Aynı durum küçük markalar için de geçerli. Pazaryeri platformları küçük markalara tüm Türkiye’nin kapılarını aralıyor. Peki ya büyük markalar? Pazaryeri platformlarının büyük markalar için sunduğu avantajları birlikte inceleyelim.

  • Marka Kontrolü ve Marka Erişilebilirliği

Öncelikle, her markanın muhafaza etmeye çalıştığı bir marka değeri vardır. Bu marka değeri, ürün kalitesi, müşteri kitlesi, tasarım çizgisi, markanın erişilebilirliği gibi pek çok faktörün dengelenmesiyle muhafaza edilebilir. Büyük giyim markalarının çoğunun kendi online mağazaları üzerinden doğrudan satış yaptığını biliyoruz. Ancak, markanın ürünlerinin farklı satıcılar tarafından pazaryeri platformlarında satılmasını önlemek için markanın bu tür platformlarda resmi bir butik açması önemli. Özellikle elektronik ve kozmetik markaları açısından bu önemli bir husus. Ayrıca markanın erişilebilirliğini desteklemek için de lider pazaryerlerinde varlığını koruması ve müşterilerin ürünlere ulaşabilmelerini sağlaması gerekli.

  • Fiyat Kontrolünü Sağlamak

Büyük markaların pazaryeri platformlarında butik açmasının en önemli avantajlarından biri de markanın piyasadaki fiyat algısını koruyabilmek. Bu özellikle de kozmetik, elektronik ve spor ayakkabı gibi ürün kategorilerinde çok önemli bir avantaj. Sahte ürünlerin pazaryerlerinde satıldığı durumlarda fiyat algısının korunabilmesi için pek çok marka pazaryerlerinde butik açarak resmi satış mağazası oluşturuyor. Böylece markanın platformdaki fiyat algısını ve marka değerini de koruyabiliyorlar.

 

watsons

 

  • Markanın Erişilebilirliği ve Müşteriyle İletişim

Büyük markaların GittiGidiyor, n11, Hepsiburada ve Trendyol gibi online pazaryerlerinde butik açmalarının belki de en önemli avantajlarından biri müşteriye kendilerini hatırlatabilmek ve rekabet ortamında varlıklarını sürdürebilmek. Koton gibi büyük bir giyim markası sırf kendi online mağazası olduğu için Trendyol gibi platformlarda butik açmasaydı satış hacminde düşüş yaşayabilirdi örneğin. Artık tüketiciler her markanın kendi online alışveriş platformunu kullanmak yerine pazaryerlerinde tek seferde alışveriş yaparak farklı markaların ürünlerini sepetlerine atmayı daha pratik buluyorlar. 

Rekabetin online pazaryerlerine taşındığı böyle bir ekosistemde büyük bir markanın yer almaması rekabet açısından pek de iyi bir strateji olmaz. Dolayısıyla, Koton, LC Waikiki ve DeFacto gibi hem Türkiye’deki mağaza sayısı yüksek olan hem de kendi online satış kanalları olan büyük markalar dahi Türkiye’nin lider pazaryeri platformlarında yerlerini almaya devam ediyorlar. 

Online pazaryeri mağazalarının günümüzün rekabet ekosistemini oluşturduğu bir gerçek. Büyük markaların pazaryerinde butik açtıkları bir ekosistemde fiyat rekabetinin de bir hayli sıkı olduğunu söyleyebiliriz. Tüm markaların tek bir çatı altında toplandığı pazaryerlerindeki bu rekabet sayesinde müşterinin daha uygun fiyatlarla ve bitmek bilmeyen kampanyalarla karşılaştığına da her gün şahit oluyoruz. Hem alışveriş yapan için hem de butik açan markalar için çeşitli avantajları olduğu düşünülünce, pazaryeri platformlarının online alışveriş ekosisteminin liderliğini üstlenmeye devam edeceğine şüphe yok.


YORUMLAR - 1 değerlendirme

Sen bu konuda ne düşünüyorsun?
Aysun3 yıl önce
Benim epeydir kafamı kurcalayan bir soruydu bu. Mango- Bershka gibi markaları anlıyorum ama neredeyse her avm'de bir şubesini göreceğiniz LC Waikiki'nin ya da Defacto'nun butik açmasına bir anlam veremiyordum. Oysa her şeyin matematiği varmış.

İLGİLİ MAKALELER

İNDİRİM KATALOGLARI