Doğayla Dost Kalmak İçin...
Kıyafetlerimizi onararak yalnızca kendimiz için değil doğa için de güzel bir adım atmış oluruz. Ne yazık ki çevre kirliliğinin bir gerçeği de geri kazandırılmayan tekstil atıkları. Çevre Koruma Örgütü’nün paylaştığı rakamlara göre her yıl 13 milyon tondan fazla tekstil ürünü çöpe atılıyor ve bunların yalnızca %15’i yeniden kullanılmak ya da geri dönüştürülmek üzere değerlendirilebiliyor. Yani eski kıyafetlerimizi onararak ya da yeniden değerlendirerek hem kendimize hem de doğaya büyük bir iyilik yapabiliriz!
Kıyafetlerimizi onarmak ve uzun yıllar boyunca kullanmaya devam etmek duygusal olarak da kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlar. Yıllardır severek giydiğiniz bir ceketi ya da bir çift ayakkabıyı attığınızda ne kadar üzüldüğünüzü bir düşünün! Kaliteli kıyafetler ve ayakkabılar da günümüzü birlikte geçirdiğimiz ve kendimizi ifade etmemizi sağlayan dostlarımız gibi aslında. Onlarla ilişkimizi kurtarmak ve daha uzun yıllar beraber olmak varken neden ayrılalım ki?
Gereksiz Yere Para Harcamamak İçin..
Kıyafetlerimizi onarmak gereksiz yere alışveriş yapmamızın da önüne geçer. Giydiğimiz kıyafetlere iyi bakarak ve gerektiğinde onararak kıyafetlerimizin ömrünü uzatabiliriz ve böylece sürekli alışveriş yapmamıza ve yeni kıyafetler almamıza gerek kalmaz.
Alışveriş yaparken uzun yıllar giyebileceğimiz kıyafetler ve ayakkabılar satın almaya dikkat etmek uzun vadede hem alışveriş masraflarımızı azaltır hem de daha az tekstil atığı üretiriz. Altı aydan fazla dayanmayacak ucuz giysiler ya da ayakkabılar alıp sürekli yenilemek zorunda kalmaktansa, biraz daha pahalı ve kaliteli ürünler alıp gerektiğinde tamir ederek daha uzun süre kullanabiliriz. Örneğin, ayakkabılarımızı ve botlarımızı düzenli olarak temizleyerek, gerektiğinde bir ayakkabıcıda tamir ettirerek ya da tabanlarını değiştirerek uzun yıllar giymeye devam edebiliriz.
Daha kaliteli ve pahalı ürünler aldığımızda tek seferde cebimizden daha fazla para çıkıyor gibi gelse de aslında uzun vadede yapabileceğimiz en iyi yatırımlardan biridir bu. Özellikle bot, çizme, kaban gibi ürünlerde buna dikkat etmek uzun vadede tasarruf etmemizi sağlar.
Onarmaya Nereden Başlamalı?
Uzun yıllardır severek giydiğiniz kıyafetlerinizle olan ilişkinizi eksik bir düğme ya da küçük bir sökük yüzünden bitirmek istemiyorsanız bazı basit adımları öğrenerek işe koyulabilirsiniz. Düğme dikmek, örgü örmek ve farklı elde dikiş tekniklerini öğrenmek işinizi çok kolaylaştırır. Elde dikiş dikmek uzaktan zor görünse de aslında pek çok sökük ya da yırtığı terziye gitmeye gerek kalmadan elinizle dikerek onarabilirsiniz!
“Repair Cafe” Etrafınızdakilerle Yardımlaşmanızı Sağlıyor
Eğer bu konuda destek almak istiyorsanız giysilerinizi ve ayakkabılarınızı uzmanlara tamir ettirebileceğiniz gibi arkadaşlarınızla ve sevdiklerinizle de yardımlaşabilirsiniz. Aslında İstanbul’da böyle bir oluşum var, İstanbul Repair Cafe! Dünya’nın dört bir tarafında bulunan repair (onarım) cafeler, eşyalarını onarmak isteyen insanları bir araya getirerek birbirleriyle yardımlaşmalarını sağlıyor. Türkiye’de Yeryüzü Derneği’nin organize ettiği İstanbul Repair Cafe her ayın ilk pazar günü Kadıköy’de toplanıyor. İstanbul Repair Cafe’ye katılmadan önce bir form doldurmanız gerekiyor.
Yeniden Değerlendirmenin Yollarını Arayın
Eğer artık hiçbir şekilde tamir edilemeyecek bir kıyafetiniz varsa yine de elinizdeki materyali değerlendirebilirsiniz. İnternette farklı DIY (Kendin Yap) fikirlerini öğrenebileceğiniz pek çok kaynak var. Eski kotlardan çanta yapmak, gömlekten yastık kılıfı yapmak gibi pek çok yeniden değerlendirme fikrini inceleyebilir ve elinizdeki materyalleri farklı şekillerde değerlendirebilirsiniz. Böylece tekstil atığı üretmemiş olursunuz.
Giysilerimizin hayatımızda sandığımızdan daha önemli bir yeri var. Yıllardır üzerimizde severek taşıdığımız emektar kıyafetlerimizin küçük kusurlarını çok basit adımlarla onarabilir ve uzun yıllar giymeye devam edebiliriz.
YORUMLAR - 1 değerlendirme